Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Akar, Ukrayna’daki savaÅŸtan Ä°sveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸine kadar birçok konuya deÄŸindi. Akar, Türkiye-Yunanistan iliÅŸkileri ve ABD’den F-16 tedariki konusunda da önemli mesajlar verdi.
NATO Karargahı’nda Savunma Bakanları Toplantısı’nın yanı sıra Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı’nın da gerçekleÅŸtirildiÄŸini anımsatan Akar, “Bu toplantılarda Türkiye olarak yaptıklarımızı, hangi noktada olduÄŸumuzu paylaÅŸtık. Katkılarımızı, desteklerimizi ifade ettik.” diye konuÅŸtu.
Ukrayna konusunda Türkiye’nin çalışmalarına dikkati çeken Akar, “Sayın CumhurbaÅŸkanımızın, ilgili bakanların, bizlerin yaptığı ÅŸey bir an önce ateÅŸkesin saÄŸlanması, tarafların barışçıl yol ve yöntemlerin bulunmasına yönelik çalışmalarını artırması. Çünkü orada kötüleÅŸen bir insani durum var. Bu duruma bir an önce son verilmesi konusundaki giriÅŸimlerimizi sürdürüyoruz. Diplomasinin önünün açılmasının önemli olduÄŸunu gündeme getirdik, getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin diplomatik çabalarının sonuçlarının tahıl anlaÅŸması ve esir deÄŸiÅŸimi ile görüldüğünü vurgulayan Akar, “Bunlar Türkiye olarak bizim göğsümüzü kabartan konular oldu. Buradaki toplantılarda, ikili görüşmelerimizde bakanlar kendi ülkeleri adına Türkiye’ye takdirlerini, teÅŸekkürlerini ifade ettiler.” dedi.
Akar, görüşmelerde Türkiye ile ilgili konuları gündeme getirdiklerini belirterek, bunların en başında terörle mücadele geldiÄŸini, Türkiye’nin bu konudaki ciddi çabalarını ve destek beklentisini muhataplarına ilettiklerini anlattı.
Toplantılarda, Türkiye’nin NATO’nun 70 yıllık üyesi ve ikinci büyük ordusu olarak Avrupa-Atlantik güvenliÄŸine saÄŸladığı büyük katkıya da vurgu yaptıklarını aktaran Akar, “Türkiye’nin dünya, bölge barışı için yapılabilecek ne varsa yaptığını ifade ettik.” dedi.
Görüşmelerde bazı müttefikler tarafından uygulanan ihracat sınırlamaları konusunu da gündeme getirdiklerini belirten Akar, şunları söyledi:
“Bunların hem mevcut durumla hem müttefiklik ile uyumlu olmadığını çünkü Türkiye’nin NATO için yapması gereken önemli görevler olduÄŸunu, bu görevler için de malzemeye ihtiyaç duyulduÄŸunu, bu tür tehditlerle mevcut sistemin idamesinin çok zor olacağını, bunların gözden geçirilmesi gerektiÄŸini muhataplarımıza söyledik. Böyle bir uygulamanın müttefiklik ruhuna uygun olmadığını da dikkatlerine sunduk. Türkiye’nin NATO’nun güvenilir, etkin, saygın müttefiki olduÄŸunu, bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da dünya, bölge barışı için yapılması gereken ne varsa yapacağını ifade ettik.”
Bir gazetecinin görüşmelerde Ä°sveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸi konusunun gündeme gelip gelmediÄŸini sorması üzerine Akar, ÅŸu yanıtı verdi:
“Biz tabii ki NATO’nun güçlenmesini, kuvvetlenmesini, geniÅŸlemesini istiyoruz. NATO’nun açık kapı politikası ile ilgili bir sıkıntımız yok. Ama bizim hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi gerektiÄŸini belirtiyoruz. NATO bir güvenlik örgütü. NATO’nun en büyük mücadele alanlarından biri terörizm. Terörizm ÅŸu anda tüm ülkeler için ciddi problem. Birden fazla terör örgütü ile mücadele eden tek ülke Türkiye. Bunun görülmesi, bu konuda yaptıklarımızın farkındalığının artırılması gerektiÄŸini muhataplarımıza belirttik.”
Haziran ayında Madrid Zirvesi sırasında Ä°sveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliÄŸine yönelik imzalanan üçlü memorandumu hatırlatan Akar, şöyle devam etti:
“Memorandum açık. Bizim de tutumumuz, politikamız bu manada açık ve net. Orada Ä°sveç ve Finlandiya tarafından imza altına alınan taahhütler var. Biz bunların yerine getirilmesi gerektiÄŸini ifade ediyoruz. Bu memorandumun bir son deÄŸil bir baÅŸlangıç olduÄŸuna dikkati çekiyoruz. Bunların yapılmasının ardından TBMM kararını verecek. Biz de Ä°sveç ve Finlandiya’ya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda Ä°sveç ve Finlandiya’daki durumu da yakından takip ediyoruz. Hala bu ülkelerde maalesef birtakım provokatif eylemlerin, görüntülerin devam ettiÄŸini üzülerek görüyoruz. Hem Ä°sveç hem Finlandiya’nın somut adımlar atmasını bekliyoruz.”
Ukrayna’daki geliÅŸmelere yönelik soru üzerine Akar, Türkiye’nin konuyla ilgili çok yönlü çabalarını sürdürdüğünü söyledi. BaÅŸlangıçtan beri Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne önem verdiklerini belirten Akar, şöyle konuÅŸtu:
“Son olarak yapılan, dört bölgenin ilhakına karşı olduÄŸumuzu da açıkça ortaya koyduk. 2014’ten beri biz bu kararımızı, politikamızı sürdürüyoruz. Biz hiçbir ÅŸekilde Kırım’ın ilhakını da kabul etmedik. Bu konuda Türkiye’nin karnesinin, duruÅŸunun çok iyi olduÄŸunu söyleyebiliriz. Çünkü biz Kırım’ın ilhakını tanımadık. Bazıları 2014’te neredeydi? Bu konuda Türkiye’nin açık ve net politikasını herkesin anlaması lazım.”
Karadeniz’in stratejik bir mücadele alanı olmamasında, sakin kalmasında Türkiye’nin önemli rolü olduÄŸunu vurgulayan Akar, “Ne Karadeniz’in içine, ne Karadeniz’den dışarı savaÅŸ gemisinin girmesine, çıkmasına müsaade etmedik, etmiyoruz. Orasının bir mücadele alanı olmasını engelledik. Karadeniz’in sakin olması Türkiye’nin ayrı bir baÅŸarısı.” diye konuÅŸtu.
Hafta içi Rusya Savunma Bakanı Sergey Åžoygu ile telefonda görüştüğünü anımsatan Akar, “Bir an önce ateÅŸkesin saÄŸlanması konusunda Sayın Åžoygu’nun bizim yaklaşımımıza benzer bir yaklaşımı olduÄŸunu da büyük bir memnuniyetle müşahede ettik.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin çabalarının ardından oluÅŸturulan tahıl koridorundaki son duruma iliÅŸkin soru üzerine Akar, “BM ile koordineli olarak Ä°stanbul’da, tahıl ürünlerinin güvenli transferi için kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezi faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezin yoÄŸun çalışmaları sonucu 7 milyon tondan fazla tahıl, Ukrayna limanlarından taşındı. Çalışmalar baÅŸarıyla devam ediyor. Burada Türkiye güvenilir bir muhatap olduÄŸunu hem Ukrayna’ya hem Rusya’ya gösterdi. Türkiye’nin prestijinden dolayı yaptığı bu baÅŸarılı çalışma ister ateÅŸkes ister enerji veya diÄŸer konularda model olarak kullanılabilir.” yanıtını verdi.
Ege’de tansiyonun yükseldiÄŸi bir dönemde Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüştüğü hatırlatılarak bu görüşmeye yönelik deÄŸerlendirmesi sorulan Akar, “Biz sorunların uluslararası hukuk, iyi komÅŸuluk iliÅŸkileri, barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla çözülebileceÄŸini belirtiyoruz. Görüşmede daha sık bir araya gelinmesinin ve iyi komÅŸuluk iliÅŸkileri çerçevesinde diyaloÄŸun artırılmasının önemine vurgu yaptım.” diye konuÅŸtu.
“Kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için karşılıklı görüşmemiz lazım. Sorunun çözümünde iyi komÅŸuluk iliÅŸkileri, uluslararası iliÅŸkiler esas. Biz NATO içinde iki müttefik ülkeyiz. Problemlerimizi kendimiz çözmeliyiz. Bunun için diyalog bizim için olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor. GerginliÄŸe neden olmayacak ÅŸekilde iliÅŸkilerimizi sürdürmenin iki ülke için de yararlı olduÄŸunu deÄŸerlendiriyoruz. Türkiye-Yunanistan arasındaki meselenin herhangi bir ÅŸekilde üçüncü tarafların müdahalesine gerek kalmadan çözülmesi esas olmalıdır. Türkiye’nin de Yunanistan’ın da olumlu bir gündeme odaklanarak olayları çözmek için görüşmesi önemlidir.”
Ä°ki ülke arasında istiÅŸari, ayrıştırma usulleri ve güven artırıcı önlemler görüşmelerinin olduÄŸunu hatırlatan Akar, “Bu üç kanalın da ÅŸu anda durduÄŸunu görüyoruz. Bu görüşmelerin, bu alanlarda çalışmaların baÅŸlaması lazım. Önümüzdeki dönemde bu çalışmaların baÅŸlayabileceÄŸini deÄŸerlendiriyoruz. Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı kapsamında iki defa heyetlerimiz Atina’ya gitti. Yunanistan’ın heyeti bir kez Türkiye’ye geldi. Dolayısıyla dördüncü toplantı için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediÄŸimizi dile getirdik. Önümüzdeki günlerde bu tür diyalogların baÅŸlamasını umuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’yi bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olarak nitelendiren Akar, ÅŸunları kaydetti:
“Barış ve istikrar için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceÄŸiz. Türkiye dostlar, müttefikler için tehdit deÄŸil, güvenli, güçlü ve etkin bir müttefiktir. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım. Temennimiz Ege’nin, DoÄŸu Akdeniz’in bir dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir ÅŸekilde paylaşılması, huzurlu, güvenli bir ortamın ortaya çıkması. Barış için daima biz bir adım önde olacağız. Biz barış istiyoruz, diyalog yoluyla barışın temininin mümkün olduÄŸuna inanıyoruz. Sorunların çözümü konusunda üçüncü ülkelerden beklentimiz uluslararası hukuka uygun, haklı, mantıklı tezlerimizi görmeleri, konuya sadece AB dayanışması penceresinden bakmamaları, olaylara objektif, adil bakmalarının önemli olduÄŸunu belirtiyoruz. Taraf tutulması durumunda olayların çözümüne deÄŸil, çözümsüzlüğe katkı saÄŸlanacağını herkesin bilmesi lazım.”
BaÅŸka bir gazetecinin ABD’den F-16 tedariki ve modernizasyonuna iliÅŸkin sorusu üzerine Akar, “Süreç devam ediyor. Basına da çeÅŸitli geliÅŸmeler yansıyor. ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Åžu ana kadar heyetler arası 4 toplantı yapıldı. Temaslarımız devam ediyor. Bu konunun, stratejik ortağımız, müttefikimiz ABD ile temasımızı sürdürerek çözülmesini bekliyoruz.” diye konuÅŸtu.
Pentagon’un bu konuda Türkiye’yi destekleyen açıklamalarını hatırlatan Akar, “Bu konunun çözülmesiyle iliÅŸkilerimizin daha da iyi bir aÅŸamaya geçeceÄŸini deÄŸerlendiriyoruz. F-16’ları almakla hem bölgesel hem de küresel barış ve güvenliÄŸe de önemli katkılar saÄŸlanacağını hepimiz görüyoruz. F-16 tedariki konusunda iyi bir çözüm bekliyoruz.” dedi.
Bölgesel istikrar ve NATO’nun güçlü olması için Türkiye’nin güçlü bir hava kuvvetlerine sahip olmasının önemine deÄŸinen Akar, “F-16 konusunun bir an önce olumlu ÅŸekilde sonuçlandırılmasına gayret gösteriyoruz. Ancak alternatifler de mevcut.” diye konuÅŸtu.
ABD’nin terör örgütüne yönelik desteÄŸine iliÅŸkin soru üzerine Akar, “Tüm toplantılarımızda bununla ilgili tepkimizi dile getiriyoruz.” dedi.
Akar, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldırması kararına iliÅŸkin soruya da “ABD’nin tarafsızlık ve dengeli politikalarından vazgeçmemesi gerektiÄŸini muhataplarımıza ifade ediyoruz.” yanıtını verdi.